1915 yılı, Birinci Dünya Savaşı'nın en kritik dönemlerinden birini temsil etmektedir. Bu dönemde, Osmanlı İmparatorluğu'nun varlığına yönelik tehditlerin arttığı bir ortamda, Çanakkale Cephesi'nde gerçekleştirilen muharebeler, hem askeri hem de siyasi açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu makalede, Çanakkale muharebeleri sürecinde yaşanan olaylar, stratejik önemi ve sonuçları kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. Çanakkale Cephesi'nin Stratejik ÖnemiÇanakkale Boğazı, hem askeri hem de ticari açıdan stratejik bir konumda bulunmaktadır. Bu bölge, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa ve Asya arasında bir köprü işlevi görmesinin yanı sıra, müttefik güçlerin Rusya ile bağlantı kurmasını da sağlamaktadır.
İlk Aşama: Deniz Savaşı (Şubat - Mart 1915)Çanakkale muharebelerinin ilk evresi, denizden gerçekleştirilen saldırılarla başlamıştır. Müttefikler, 19 Şubat 1915 tarihinde boğazı geçmek amacıyla harekete geçmişlerdir.
İkinci Aşama: Kara Savaşı (Nisan 1915 - Ocak 1916)Deniz harekâtının başarısız olması üzerine, müttefikler kara harekâtına yönelmişlerdir. 25 Nisan 1915 tarihinde, Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yapılmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün RolüMustafa Kemal Atatürk, Çanakkale muharebelerinde kritik bir rol oynamıştır.
Muharebelerin SonuçlarıÇanakkale muharebeleri, hem askeri hem de siyasi sonuçlar doğurmuştur.
SonuçÇanakkale muharebeleri, 1915 yılında yalnızca askeri bir çatışma değil, aynı zamanda milli bir uyanışın ve direnişin sembolü olmuştur. Bu muharebelerde elde edilen başarı, Türk milletinin azim ve kararlılığını göstermekte olup, tarihsel olarak büyük bir öneme sahiptir. Çanakkale, günümüzde de anma etkinlikleri ve çeşitli organizasyonlarla hatırlanmakta, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önemli bir parçası olarak değerlendirilmektedir. |